Yunanistan Türkiye’yi 150 milyar Euroluk fonlarda nasıl engelledi?

Atina, SAFE olarak bilinen 150 milyar Euro’luk Avrupa Silahlı Kuvvetleri İşbirliği programına katılmamızı engelledi. Türkiye’nin “Savaş Nedeni” anlamına gelen “Casus Belli” kararını kaldırılmadığı taktirde onay vermeyeceğini kaydetti. Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre, Türkiye bu durumda, askeri alanda yatırım amacıyla oluşturulan fondan kredi alamayacak.
Yunanistan 1995 yılında Ege’de karasularını 12 mile çıkarmak istemiş, Türkiye ise “Bunu savaş nedeni sayarız” diyerek Latince “Casus Belli” adı verilen karar almıştı. TBMM’de oy birliği ile alınan kararla, hükümete savaş yetkisi de verilmişti.
SAFE PROGRAMI
SAFE programı üye ülkelere, hava ve füze savunma ile topçu sistemleri, mühimmat, insansız hava araçları, siber güvenlik gibi konularda yatırım yapmaları için 150 milyar Euro’luk fondan uzun vadeli ve düşük faizli kredi verilmesini öngörüyor.
‘CASUS BELLİ’ ŞARTI
Yunanistan Başbakanı Miçotakis önceki gün Kopenhag’da katıldığı bir toplantıda NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüştü ve “Casus Belli kararını kaldırmadığı ve masada tuttuğu sürece Türkiye’nin SAFE programına katılımına onay vermeyiz” açıklaması yaptı.
Lozan Antlaşması ile Ege’de iki ülkenin karasuları 3 deniz mili olarak belirlenmiş ancak Yunanistan, 1936’da, Türkiye ise 1964’te karasularını 6 mile çıkarmıştı.
TBMM KARARI
Yunanistan 1995’te 12 mil girişiminde bulununca, Türkiye de “Bunu savaş nedeni sayarız’’ diyerek 8 Haziran 1995’te Latince adı ‘’Casus Belli’’ olan’’Savaş nedeni’’ kararı aldı. Halen yürürlükte olan TBMM kararında şöyle denildi:
“Karasularını 12 mile çıkarmak isteyen Yunanistan, bu durumda halen yüzde 43.6 olan Ege’deki egemenliğini yüzde 72’ye çıkaracaktır. Türkiye’nin, dünya denizlerine Yunan karasularından geçerek ulaşmasına yol açacak bu durumu kabul etmesi asla düşünülemez. Yunanistan’ın karasularını 6 milin ötesine çıkarması durumunda, ülkemizin hayati menfaatlerini muhafaza ve müdafaa için Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, askeri olanlar da dahil, tüm yetkilerin verilmesi kararlaştırmıştır.”
Medyafaresi notu:
Diplomatlar seçimle gelmeyen devlet adamlarıdır. Dış işleri bakanlığı her zaman zorlu süreçleri geçebilen adayları alır ve sonrasında gerçekten zorlu görevlerde başarılı olan, eğitimi, yüksek bilgi, görgü ve kültürü ile diğer ülke diplomatları ile kora kor diyaloğa girebilenleri mesleki olarak yükseltmiştir. Erdoğan sonrasında ise bu süreç çözülmüş, İngilizce bilmeyenler dış görevlere atanmış, diplomatlık yeteneği, niteliği olmayan partililer büyükelçi olarak ülkemizi temsil etmiştir. Sınırlı sayıda nitelikli diplomatımız hala elinden geleni yapmaya çalışmakta ama günden güne emekliliğini isteyerek bu düşük profilli diplomatlığı kabul etmeyenler diplomasiyi terk etmektedir. Deneyimli diplomatların olmadığı yerde deneyimsiz, beceriksiz diplomatlar ülkemizin haklarına zarar veren bir yetersizlik içinde acziyet sergilemektedirler.
Deneyimli diplomatlar Türkiye ile ilgili olası gelişmeleri, risk ve fırsatları önceden görür ve üstlerine raporlar, hükümeti bilgilendirir, uyarır ve çözüm önerileri sunar. Bu tip durumlarda da kriz yaşanmadan çözmenin yolunu meslektaşları ile istişare ederek bulur.
Şimdi aslında Yunanistan Türkiye’nin 150 milyar EUR’luk SAFE Avrupa Savunma Fonundan pay almasını engellemiş görünüyor. Hangi diplomatımız ya da politikacımız NATO seviyesinde AB’nin korunmasını bu durumda Yunan askeri yapsın bakalım diyebilecek? Zira Yunan ordusunun böyle bir yeteneği yok, o kadar yok ki 40 bin Amerikan askeri Yunanistan’ı adeta askeri bir üsse çevirdi.
Türkiye’nin olmadığı bir sistem Avrupa’yı savunamaz, tam tersine Türkiye’yi kaybeden bir sistem Avrupa’yı tamamen kaybeder.