TÜROFED Başkan Yardımcısı İşler’den turizm çalışanlarına esnek izin değerlendirmesi! Hak gaspı yok
Turizm sektörünün haber radyosu turizm FM’in haberine göre turizm sektöründe çalışanlarla ilgili olarak TBMM’de kabul edilen yeni düzenlemenin yanlış değerlendirildiğini, mevcut İş Kanunu’nda yer alan haftada en az bir gün izin uygulamasının turizm sektöründe geçerliliğini kaybetti denilerek kamuoyuna hak gaspı gibi yansıtıldığını kaydeden Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu(TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler bunun doğru olmadığını açıkladı.Kendisine her kesimden konu ile ilgili yoğun şekilde sorular geldiğini ve açıklama zorunluluğu doğduğunu belirten İşler; düzenlemenin çalışanın haftalık tatil hakkını koruduğunu, izin kullanımındaki esneklikle yoğun sezonda hizmet kalitesinin sürdürülebilmesine olanak sağladığına dikkat çekti.ÇALIŞANIN HAKKI GÜVENCE ALTINDATurizmde hafta tatili düzenlemesinin hem çalışan hem sektör açısından olumlu değerlendirilmesi gerektiğini, turizmde getirilen hafta tatili esnekliğinin çalışanın tatil hakkını korurken, yoğun sezonlarda sektörün hizmet kalitesini sürdürebilmesine katkı sağladığını vurgulayan ETİK Başkanı İşler şunları söyledi:”Düzenleme, turizm çalışanlarını mağdur etmiyor, aksine daha uzun ve verimli dinlenme imkanı yaratıyor. Son günlerde bazı haberlerde, turizm sektöründe çalışanların tatil hakkının ellerinden alındığı, çalışanların mağdur edildiği yönünde ifadeler yer almakta ve kamuoyunda yanlış bir algı oluşmaktadır. Oysa 4857 sayılı İş Kanunu’nda yapılan düzenleme, turizm sektörünün dinamiklerine uygun olarak hem çalışanların haklarını korumak hem de sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak amacını taşımaktadır. Mevcut kanun hükümlerine göre işçiler, haftada 45 saat çalışmaları halinde yasal olarak 1 günlük hafta tatiline hak kazanırlar. Normal şartlarda bu tatil, çalışılan haftanın yedi günlük süresi içinde kullanılmak zorundadır. Yani 6 gün çalışan bir işçi, 7. gün mutlaka hafta tatiline çıkar. Yeni düzenleme ise turizm sektörünün mevsimsel ve dönemsel yoğunlukları göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Özellikle yaz sezonu gibi tam doluluk yaşanan dönemlerde, konaklama tesislerinin hizmet kalitesini koruyabilmesi için zaman zaman personel planlamasında esnekliğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle kanunla getirilen yenilik şudur: Turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan işçiler, yazılı onay verdiği takdirde, hafta tatilini kazandığı günü takip eden dört gün içinde kullanabilmektedir. Örneğin; Pazar günü tatil hakkı doğan bir çalışan, talep ederse tatilini Pazartesi, Salı, Çarşamba veya Perşembe günü kullanabilir. Çalışanın isteğine, kişisel planlarına veya işin yoğunluğuna göre tatilini kullanacağı gün belirlenebilir.”10 +1 İDDİALARIKamuoyuna 10 gün çalışacak, 1 gün izin yapacaklar şeklinde yansıtılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan İşler şöyle devam etti:”Kanun metnine göre hafta tatili, hak edildiği tarihi takibeden en geç 5. gün kullanılmak zorundadır. 10 gün ifadesi ancak şu şekilde doğabilir: Çalışan, ilk haftaki tatilini en fazla 4 gün erteleyebilir ve isterse ikinci haftaki tatiliyle birleştirebilir. Böylece haftada 1 gün tatil yapmak yerine, iki haftalık tatilini birleştirerek 2 gün dinlenme hakkı elde edebilir. Bu tamamen işçinin yazılı onayına ve talebine bağlıdır. İşveren tek taraflı olarak bu kararı veremez. Yeni düzenleme, çalışanı koruyacak şekilde tasarlanmıştır. Çalışanın sadece, hafta tatilini ertelemeyi kabul ettiği günlerde normal çalışması, fazla mesai olarak ücretlendirilmez. Ancak o gün yapılan çalışmanın, örneğin günlük 8 saati aşan kısmı varsa, bu aşan süre fazla mesai olarak ücrete tabi olacaktır. Dolayısıyla çalışan asla ücretsiz çalışmaya zorlanamayacaktır, zorlanamaz.”ÇALIŞAN DA SEKTÖR DE KAZANACAKBu düzenlemenin çalışana, hafta tatilini yoğun sezon sonrası daha uzun dinlenme süresine çevirebilme, ailevi, kişisel veya sosyal planlarına uygun olarak hafta tatilini farklı bir güne kaydırabilme olanağı sağlayacağını belirterek çalışanın yasal hakkını kaybetmesinin söz konusu olmadığına dikkat çeken İşler şunları kaydetti:”Sadece kullanma zamanını esnekleştirecek, onay verdiği bu uygulamadan, 30 gün önceden haber vererek vazgeçebilecektir. Sektöre ise, özellikle tam kapasiteyle hizmet verilen sezonlarda, işgücü kaybı yaşanmadan hizmet sürekliliği sağlayabilme ve kalifiye personelin sektörde tutulması imkanı verirken, müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitesini koruyarak rekabet gücünü arttıracaktır. Turizm sektörü, ülkemiz ekonomisinin en önemli gelir kaynaklarından biridir ve istihdam gücünün büyük bölümünü turizm çalışanları oluşturur. Yanlış bilgilendirme, çalışanları sektörden uzaklaştırma riskini getirir. Oysa yeni düzenleme, çalışanların hakkını ortadan kaldırmak değil, tam aksine daha verimli dinlenebilmesini sağlamak için seçenek sunmakta, sektörün yoğun sezonlardaki zorluklarını aşmasına da destek olma gayesini gütmektedir.”Çalışanların haklarının yasal güvence altında olduğunu ve bu düzenlemenin kesinlikle tatil hakkını gasp eden bir uygulama olmadığını vurgulayarak sadece çalışan onayı ile devreye giren ve çıkan, gönüllülük esaslı esnek bir model olduğunu kaydeden İşler turizmciler olarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bu hususların altını çizme gereğinin duyulduğunu söyledi.