Rusya’daki deprem sonrası gündemde: Büyük depremlerin ekonomiye etkisi
Rusya’nın Kamçatka Yarımadası’nda yaşanan 8,8 büyüklüğündeki deprem, Pasifik genelinde tsunami dalgalarına neden oldu. Kısa sürede alınan önlemler esnasında depremin ekonomik etkileri de gündemde.
Tarihin en büyük depremleri, milyarlarca dolarlık hasar ve uzun vadeli ekonomik kayıplar bırakıyor. Türkiye gibi sismik risk taşıyan ülkeler için bu olaylar, deprem hazırlığının ve ekonomik dayanıklılığın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
KAMÇATKA DEPREMİNİN ETKİLERİ
29 Temmuz 2025’te yaşanan 8,8 büyüklüğündeki deprem, 1952’den bu yana bölgedeki en şiddetli sarsıntı oldu. Petropavlovsk-Kamçatskiy’in 119 kilometre doğu-güneydoğusunda, 19,3 kilometre derinlikte gerçekleşen bu megathrust deprem, Pasifik Ateş Çemberi’nde yer alan bölgenin sismik aktivitesini yansıttı.
Sarsıntı sonrası Japonya, Hawaii, Meksika ve ABD’nin Alaska eyaletinde tsunami uyarıları yayınlandı. 3-4 metrelik dalgaların 20 metreyi bulması bekleniyor. Sahalin bölgesinde elektrik şebekesi hasar görürken can kaybı olduğuna dair açıklama gelmedi.
Kısa sürede pek çok ülkeyi teyakkuza geçiren depremin ekonomik etkileri, altyapı hasarları ve tahliye süreçleriyle de sınırlı kalmadı. Bölgenin turizm sektörü, özellikle yoga turları ve doğa gezileriyle bilinen Kamçatka’da geçici bir darbe alabilir.
Tsunami uyarıları nedeniyle Japonya’da kıyı bölgelerinde tahliyeler yapıldı, bu da yerel işletmelerde kısa vadeli kayıplara yol açtı. Erken uyarı sistemleri, can kaybını önlemede etkili olsa da, altyapı onarımları ve enerji kesintilerinin giderilmesi için milyonlarca dolarlık maliyet öngörülüyor.
DEPREMLER EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
Son 50 yılda dünya genelinde büyük depremler yaklaşık 1 trilyon dolarlık ekonomik hasara neden oldu. 2011 Tōhoku Depremi, 360 milyar dolarlık zararla tarihin en pahalı depremi olarak öne çıkıyor, sigortalı kayıplar 47 milyar doları buldu.
2010 Şili Depremi (8,8 büyüklüğünde) 30 milyar dolarlık hasar bırakırken, sigorta kapsamındaki kayıplar 8,2 milyar dolar olarak kaydedildi.
2004 Sumatra Depremi ise 227 binden fazla can kaybı ve 1,1 milyon evsizle, ekonomik ve insani açıdan en yıkıcı felaketlerden biri oldu.
Depremler, ekonomik büyümeyi uzun vadede olumsuz etkiliyor. Bir ülkede nüfusun yüzde 1’inin şiddetli bir depreme maruz kalması, sekiz yıl sonra kişi başına düşen milli geliri yüzde 2 düşürüyor.
Şiddetli depremlerde bu kayıp %10,2’ye kadar çıkarken, düşük ve alt-orta gelirli ülkelerde 2015’te milli gelir %2,4 daha yüksek olabilirdi. Yatırımların milli gelire oranı deprem sonrası %2 artsa da, ihracat %16 gerileyerek ekonomik toparlanmayı zorlaştırıyor.