Hayvancılık sektörü tehdit altında

Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi, son zamanlarda hayvancılık sektörünü derinden sarsan bir tehditle karşı karşıya; şap hastalığı. Sığır, koyun ve keçi gibi çift tırnaklı hayvanlarda hızla yayılan bu viral enfeksiyon, sadece hayvan sağlığını değil, aynı zamanda bölgenin temel geçim kaynağı olan hayvancılık ekonomisini de büyük bir tehlikeye atıyor. Uzmanlar ve yetkililer, hastalığın kontrol altına alınması için acil eylem çağrısı yaparken, en büyük endişe kaynağı 65 yıldır Türkiye’de görülmeyen yeni bir şap virüsü tipi: Şap SAT-1.

Sınır illerinde görülen bu virüs, aşılarla korunmasız kalan hayvanlar için ciddi risk oluşturuyor. Şap hastalığının ne olduğunu, neden bu kadar tehlikeli olduğunu ve özellikle Doğu Anadolu Bölgesi için hayati önem taşıyan mücadele yöntemlerini aydınlatmayı amaçlıyor. Hayvan yetiştiricilerinden resmi makamlara kadar herkesin rolü büyük ve doğru adımlar atılmazsa ekonomik kayıpların boyutu katlanarak artabilir.

1664951435205

KARS EKONOMİSİ İÇİN TEHDİT

Royal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Karslı iş insanı Gökhan Türkeş Öngel, Türkiye’de hayvancılık sektöründe yaşanan kriz ve özellikle son dönemde gündeme gelen şap hastalığı üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Öngel, Kars’ın ekonomisinin büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayandığını belirterek, bu tür salgınların bölgeyi daha derinden etkilediğini vurguladı.

Öngel, krizin temelinde iki ana sorun olduğunu belirtti: Tekrarlayan hayvan hastalıkları ve doğa koşullarının tarıma olumsuz etkisi. Ülkenin bu sorunlarla genel olarak mücadele ettiğini ancak Kars gibi ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayanan illerin durumdan çok daha fazla etkilendiğini ifade etti. Kars’ta yaygın olan mera hayvancılığının, salgın hastalıkların daha hızlı yayılmasına zemin hazırladığını belirtti.

Öngel, kısa vadede salgınlara karşı hızlı ve derinlemesine müdahalenin gerektiğini söylerken, uzun vadede ise Kars gibi stratejik konuma sahip illerin teknik hayvancılık desteklerine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Öngel, bu desteklerin, hem bölgenin kalkınması hem de ülkenin salgınlara karşı daha dirençli hale gelmesi için hayati önem taşıdığını dile getirdi.

“AŞI VE BİYOGÜVENLİK KRİTİK ÖNEMDE”

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Nüvit Coşkun, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın şap hastalığına karşı yürüttüğü mücadeleyi ve sektörün bu süreçte atması gereken adımları değerlendirdi. Coşkun, özellikle yeni serotiplere karşı aşı üretim sürecinin hızına, hastalığın ekonomik etkilerine ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Coşkun, Şap hastalığıyla mücadelenin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yönetmeliği kapsamında karantina, aşılama ve gerekli durumlarda itlaf yöntemleriyle yapıldığını belirtti. Özellikle hasta hayvanların ağız bölgesindeki yaraların çamaşır sodası veya yemek sodası çözeltileriyle dezenfekte edilmesinin verim kaybını önlemede önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Başa dön tuşu