Cumhuriyete şapka çıkardı 90 yıllık tarihi kaleme aldı

Vitali Hakko’nun 1934 yılında ‘Şen Şapka’ dükkanıyla tohumlarını attığı Vakko, Türk ipeğini, yününü, pamuğunu kullandı hep. Eşarplarını dünya modasıyla eş zamanlı olarak Türk modasıyla da buluşturdu. İlk mağazasını 1962 senesinde Beyoğlu’nda açan marka, 90 yılı aşan bir tecrübeyle tekstil sektörüne yön verdi. Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı olan Cem Hakko şimdi ise 100 yıla yaklaşan deneyimi geleceğe aktarmak için bir kitap çıkardı. İşte bu kitap vesilesiyle ilk kez bir araya gelmek kısmet oldu Cem Hakko ile… O Türkiye’de başta moda olmak üzere birçok alanda efsane bir ismin oğlu… Babası Vitali Hakko Cumhuriyetin ilk kuşağının girişimcilerinin başında geliyordu. Türkiye’de birçok ilke imza atmış, ekonominin çınarları arasında yerini almıştı. Vefat ettiğinde Türkiye’nin en önemli markası Vakko’yu oğluna emanet etmişti.

Cem Hakko babasının emanetine iyi baktı. Adı kalite ile özdeşleyen Vakko’yu Türkiye’nin neredeyse her yerine yaydı desek tam da yeridir. Bugün 200’e yaklaşan Vakko mağazası her yerde müşteri mutluluğu için var gücü ile çalıştı.

İNSAN KAYNAĞINDA TARİHİ ADIM

Babasından aldığı emanete gözü gibi bakan Cem Hakko, Türkiye’de moda ikonu haline gelen Vakko’yu farklı perspektiflerden de ön plana çıkarmasını biliyor. Öyle ki geçtiğimiz yıllarda dünyanın en etkili okullarından biri ile eğitim anlaşması yaptı. Türkiye’de hizmet sektöründeki en önemli unsur olan insan kaynağı için tarihi adım attı. Eğiti- me çok büyük destek veren Vakko’nun bu alanındaki yeni adımıydı. Vakko ESMOD Moda Akademisi ile başlattığı öncü girişimlere bir yenisini eklemiş oldu.

Ve 130 yıllık deneyimiyle dünyanın ağırlama konusunda önde gelen eğitim ve danışmanlık merkezi EHL Group ile iş birliği anlaşması imzalamıştı. Şimdi ise sıra kelimelere, sözlere, satırlara, Vakko’nun o 90 yılı aşan geçmişini anlatmaya gelmişti… ‘Moda Vakko’dur sloganıyla bir yaşam tarzını ortaya koyan Vakko’nun zamana meydan okuyan yolculuğu, Vakko Grup tarafından hayata geçirilen özel bir eserle bir anlatıya dönüştü. Bu anlamda “Bir Vakko Kitabı”, bir markanın kendi hikâyesini kendi arşivlerinden süzerek ve kendi değerleriyle anlattığı ilk kitap örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Vakko’nun kurumsal belleğini deyim yerinde ise zarafetle dokuyan kitap, yalnızca markanın değil; aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme sürecine eşlik eden bir kültür mirasının temsilcisi niteliğini taşıyor.

Cem Hakko Türkiye’de başta moda olmak üzere birçok alanda efsane bir ismin oğluydu… Babası Vitali Hakko Cumhuriyetin ilk kuşağının girişimcilerinin başında geliyordu.

UNUTULMAZ ANEKDOTLAR BİR ARADA

Metinleri titizlikle kurgulanan ve Vakko’nun zengin arşivlerinden yararlanılarak hazırlanan “Bir Vakko Kitabı”nda, markanın doğuşundan bugüne uzanan dönüm noktaları, ikonik fotoğraflar, özel belgeler ve unutulmaz anekdotlar bir araya geliyor. Sınırlı sayıda ve koleksiyon niteliğiyle yayımlanan kitap, Vakko’nun ilk mağazasından bugünkü yaratıcı endüstri yatırımlarına kadar uzanan süreçte, modanın ötesine geçen bir yaşam tarzı sunmanın nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.

“SENELERDİR BİZİ YALNIZ BIRAKMADINIZ”

“Bir Vakko Kitabı”nın ilk baskısını Cem Hakko’nun elinden almanın mutluluğunu yaşarken, sohbete koyuluyoruz başarılı iş insanı ile. Samimi duruşu ve hoş sohbeti dikkatlerden kaçmıyor… Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, bu anlamlı çalışmayla ilgili duygularını şöyle ifade ediyor: “Sizlere büyük bir teşekkürüm var. Senelerdir bizi yalnız bırakmadınız. Her zaman yanımızda olarak bu firmayı yücelttiniz. Mahcup etmemek ve daha iyisini yapmak için çalıştık. 90’ıncı sene için ne yapabiliriz diye konuşmaya başladığımızda bir an evvel bir kitabımız olmalı dedik. 90 sene sonra bu kitap elimize geldi. Çok duygulu bir kitap. Hem markamızı ileriye taşıdık hem de çok çabaladık. Rakipler geliyordu ‘gelecekleri varsa görecekleri de var’ diyorduk. Bütün bunların yanında da başka sektörlerle başka sevdiğimiz şeyleri paylaşmak istiyorduk sevgili dostlarımızla.

Sumahan Otel’de size kitabımızı takdim etmeyi uygun gördük. Babam Vitali Hakko, “Hayatım Vakko” kitabını yazmıştı. Bugün sizlere sunduğumuz ise Vakko’nun kendi ağzından kendisini anlattığı ve bizim aldığımız mirası yıllardır büyüterek geldiğimiz noktayı anlatıyor. Şimdi size son sözü okumak istiyorum çünkü burada çok katkınız var” diyerek başlıyor dizeleri aktarmaya….

‘Bu hikâyeyi birlikte yazdık’

Her renkte, her ęizgide, her satırda birlikte hayat bulan öykümüz, sizlerin varlığıyla anlam kazandı.

Vizyonumu şekillendiren eşsiz tasarımcılarıma,

Beni her gün daha ileriye taşıyan özverili ęalışma arkadaşlarıma,

Nesilden nesile Vakko ruhunu aktaran, zarafeti ve inceliği bir yaşam bięimine dönüştüren Vakko dostlarına,

Beni ben yapanlara…

Bu kitap, bir anlatının ötesinde, birlikte dokuduğumuz, birlikte dokuduğumuz bir mirasın yansıması; siz olmasaydınız yazılamazdı.

Teşekkür ederim”

90 YIL, ÜÇ KUŞAK

Sumahan’ın denize nazır kısmında sohbete devam ediyoruz. Anlatacak çok şey var ama vaktimiz kısıtlı….”Vakko çok kıymetli bir marka” diyor ve devam ediyor: “Bir şehir, ülke markalarıyla anılır. Biz de kendi markamızı kurma adına çok çaba sarf ettik ve başardık. Büyük savaşlar verdik. Türkiye’ye giren yabancı markaların standartlarının çok üstünde bir üretimle ürünlerimizi hep alıcılarımızla buluşturduk. Ardımıza dönüp baktığımızda dile kolay 90 yılı geride bırakmışız. Türkiye’de 90 yılı geçmiş markaların ne kadar az olduğunu biliyoruz. Vakko ise üçüncü jenerasyona ulaşmış halka açık bir aile şirketi olmayı sürdürüyor. Aile şirketi olurken bir yandan da kurumsallaşmayı unutmadık. Bu yolda emin adımlarla devam ediyoruz. Geçmişten gelen gücümüz ve bugün attığımız sağlam adımlarla Vakko’nun bir asır daha göreceğini düşünüyorum.”

WhatsApp Image 2025 07 10 at 13.25.43

Cem Hakko sohbetimizde “Bir Vakko Kitabı”nın sadece geçmişe bir selam olmadığını, bugünkü Vakko dünyasının da zarif bir yansıması olduğunu söylüyor.

KIRILDIĞI YERDEN BAŞARI YAKALADI

Vakko, Cem Hakko’nun üzerine titrediği ve bebek gibi sakladığı bir marka… Bu önemli marka tarihsel yolculuğuna devam ederken tabii ki bazı kırılma noktaları da yaşamış. Ama Cem Hakko da tıpkı babası gibi bu kırılma noktalarında bir avantaj sağlamaya başarmış. İşte tam da bu noktalarda kendilerine başka markalar üretmiş. “Çok çeşitten az miktarda yaptığımız için malımızın ve mağazalarımızın yanında durduk. Dezavantajı her zaman avantaja çevirmeye çalıştık. Hep yatırım gerçekleştirdik ve değişik sektörlere girdik. Sevdiğimiz şeyleri paylaştık” diyen Cem Hakko, işlerini ne denli iyi yaptıklarını anlatıyor.

ZAMANSIZ ŞIKLIĞIN ADRESİ

Vakko denildiğinde “zamansız şıklık” kavramına değinilmeden olmaz. Zamansız şıklıkla ilgili Hakko şunları söylüyor; “Beraber çalıştığımız tasarımcılarımızla uzun süredir bir aradayız. Tasarımcı ekibimiz alanında uzman kişilerden oluşuyor ve artık müşteriyi çok iyi biliyorlar. Fuarlara git- tikleri zaman tüm alıcılar ‘Vakko ne tasarlıyor’ diye etraflarında toplanıyor… Bu anlamda müşteri ile buluşturacağımız ürünlerin en iyisi olması için uğraşıyoruz. Kaliteye çok düşkünüz, aksini bilmiyoruz zaten. Bizim eskiden bu yana

bir kuralımız vardı; sattığımız üründe herhangi bir sorun olurda müşteri geri gelirse, onu çok daha iyi karşılamamız gerekir. Çünkü sonrasında kırılmayı düzeltmek çok zor oluyor. İşte tüm bunların birleşimi bizi Vakko yapıyor” diyerek tasarım, üretim ve müşteri ilişkilerindeki prensiplerini de anlatıyor.

“BABAM ‘HAYATIM VAKKO’YU YAZMIŞTI”

“Bir Vakko Kitabı”nın ortaya nasıl çıktığını da anlatan Cem Hakko; “Babam Vitali Bey ‘Hayatım Vakko’yu yazmıştı. Biz de Vakko’nun 90 yıllık hayatını nasıl anlatırız diye düşündük ve baktık ki markanın dolu dolu kendi ağzından anlatmak istediği bir hayatı varmış. Kitabı hazırlamamız tam üç yılımızı aldı.

Beni kitapta en çok etkileyen bölüm: Vakko kendini anlatı- yor ve kitabın bir bölümünde ‘Babam Vitali, oğlum Cem’ diyor. O bölümü okuduğunuz zaman sırtınızda olan yükü hissediyorsunuz. Bugün şirketin kurumsallaşmasıyla beraber geldiği nokta 4 bin kişinin çalıştığı bir ortamı oluşturuyor” diyor.

TÜRKİYE’YE MAL OLMUŞ BİR MARKA

“Mirası gelecek nesillere aktarırken nelere dikkat edilmeli, siz nelere dikkat ediyorsunuz?” diye soruyorum başarılı iş insanına. Cevap net: “Nesiller arası aktarımı yaparken profesyonellerle çalışılması önemli. Diğer yandan işin duygusal kısmında da olmak lazım. Gelecek nesiller de işini yaparken ümit ederim benim eğlendiğim kadar eğlenirler. Vakko markası sadece bizim değil, bu ülkeye mal olmuş bir marka. Bu anlamda ülke olarak da korumak lazım bunu. Bazı ülkelerde lüks markalar korunuyor. Örneğin Fransa’da 80 tane marka var. Türkiye’de lüks marka dediğimiz zaman bir elin parmaklarını geçmiyor maalesef. Bu değerin nesiller boyu aktarılması ülkenin marka değeri açısından önemli bir konu.” Efsane Vitali Hakko’dan sonra önemli yeniliklere imza atan ekip çalışmasını hayata geçiren Cem Hakko’ya işlerin nasıl gittiğini soruyoruz. Cevap kısa ve öz: “Çok iyi gidiyor, ekip çok önemli, halka açık olduğumuz için rakamları zaten biliyorsunuz anlatmama lüzum yok.”

WhatsApp Image 2025 07 10 at 13.26.19

Üçüncü nesil yönetici olarak şirkette görev alan Can Hakko, babası Cem Hakko gibi işleri titizlikle yürütüyor.

Başa dön tuşu
Haber Yeni Yüzyıl