Beklentiler ve Gerçekler: İrade Terbiyesi – Düşünce

“Ah, bu kitap 18-20’li yaşlarımda elime geçmeliydi; şimdi geciktiği için üzülüyorum.”
Ülkemizin yetiştirmiş olduğu kıymetli bir isimden, Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Fuat Başgil‘den alıntı yaparak başlamak istedim bu değerlendirmeye. Zaten bu alıntıyı, İrade Terbiyesi kitabının neredeyse her baskısının ön ya da arka kapağında görebilirsiniz. Ülkemizde bu kadar ilgi görmesinin sebeplerinden biri de Ali Fuat Başgil hocanın bu sözü olsa gerek. Ancak çoğu yerde karıştırılan bir detay daha var. Yıllarca ben de öyle zannettim ancak gerçeği araştırınca öğrendim. Yine ülkemizin yetiştirmiş olduğu önemli mütefekkir Cemil Meriç’in Bu Ülke isimli eserinde şöyle bir cümle var: “Kaderimi tayin eden başka bir kitap da İbrahim Ethem‘in Terbiye-i İrade başlıklı eseridir. Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” İfadelerini kullanılıyor ama yıllarca bu irade terbiyesi Jules Payot’un irade terbiyesi olarak bilindi. Hatta yetmedi birçok yayın evi Meriç’in bu sözünü kitabın satması için kapaklarına dahi yazdılar. Neyse konumuza dönelim. İncelemeye geçmeden en baştan şunu söyleyelim: kitaba başlarken mutlak doğru ya da yanlış gözüyle bakarsanız yanılırsınız. Aynı şekilde, “Bu kitap beni adam eder” diyerek elinize alırsanız yine size üzücü bir haberim var büyük ihtimalle yarıda bırakırsınız. Nedenini değerlendirmenin sonunda anlayacaksınız.
Evet, bugün yakından tanıyacağımız eser Fransız pedagog ve eğitimci Jules Payot‘nun kaleminden çıkan İrade Terbiyesi. Öncelikle yazarımızdan kısaca bahsedelim. Aslında Jules Payot hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Eğitimi ve kariyer geçmişi konusunda sınırlı bilgi var, ancak bir dönem Fransa’da rektörlük yaptığı biliniyor. Kendisi daha çok bu kitap sayesinde tanınıyor.
İrade Terbiyesi, orijinali Fransızca olan bir eser. 1895 yılında yayımlanmış ve otuzdan fazla dile çevrilmiş. Özellikle 20. yüzyıl başlarında Avrupa’da büyük yankı uyandıran bu eser, hâlen kişisel gelişim ve eğitim literatüründe önemli bir kaynak olarak değerlendirilmekte.
Burada başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Ana dilinden okuyacak yetkinliğe sahip değilsem, çeviri kitap alırken her zaman biraz araştırma yaparım. Çünkü her yayınevi ve çevirmen, bazen aynı kitabı çok farklı şekilde aktarabiliyor. Örneğin elimdeki kitap 112 sayfa iken, bir arkadaşımın aldığı başka bir baskı 200’ü aşkın sayfaya sahipti. Bu farkı görünce akıllara Nasreddin Hoca’nın fıkrası geliyor: “Eğer orijinaline en yakını bendeyse arkadaşımın kitabındaki 100 sayfada ne yazıyor? Yok, eğer benimki eksikse o 100 sayfa nerede?”
Şunu da unutmamak gerekir: Çeviri yapmak gerçekten zor bir iş. Özellikle edebi bir eser söz konusuysa. Hem yazarın üslubuna sadık kalmak, hem diller arası anlam farklarını gözetmek, hem de akıcı bir anlatım sağlamak ciddi bir çaba ister. Bazı çevirmenler kelime kelime çeviri yaparken, bazıları daha serbest bir tarzla paragraf çevirisi tercih ediyor. Bu da kitabın okunabilirliğini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Nitekim, internette kitap hakkındaki yorumlara baktığınızda, birçok okurun çeviri nedeniyle kitabı yarım bıraktığını görebilirsiniz. Benim elimdeki baskı ise sade ve akıcı bir dile sahip, bu nedenle de kitabı rahatlıkla okuyup bitirebiliyorsunuz.
Yazarın da belirttiği gibi hedef kitlesi öncelikle öğrenciler ve düşünürler. Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan “Sen harikasın, mükemmelsin, aslansın yaparsın!” tarzı hayal satan kişisel gelişim kitaplarından farklı. Bu kitabı, bir “kişisel gelişim kitabı” olarak değil, bir “etik” ya da “ahlak” kitabı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Elbette günümüze uymayan bazı kısımlar da yok değil; ancak bunu da kitabın yazıldığı tarihin oldukça eski olmasına bağlayabiliriz.
Değerlendirmenin başında büyük beklentiye girmemeniz gerektiğini söyledim. Çünkü kitapta bahsedilen konular benim daha önce birçok kez karşılaştığım, duyduğum ya da okuduğum fikirlerden oluşuyor. Sabırlı olmak, tembellikten kaçınmak, çevrenin üzerimizdeki etkisi, nefsine hâkim olmak vb. konular…
Eğer bu kitabı okuduysanız ya da okumayı düşünüyorsanız, düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.
İrade Terbiyesi
Jules Payot
Morena Yayınevi
Mayıs 2020
Konya
112 Sayfa