MUBI Ağustos Seçkisinin Öne Çıkan Filmleri

MUBI, Ağustos ayında yine sinema tutkunlarını heyecanlandıracak bir seçkiyle karşımızda. Emilie Blichfeldt’in klasik masalları ters yüz eden bakışıyla yeniden hayat bulan “Çirkin Üvey Kardeş”, Deborah Levy’nin beğeni toplayan romanından uyarlanan “Sıcak Süt”, genç yönetmen Büşra Bilginer’in dört kız kardeşi yıllar sonra yüzleşmeye zorlayan dramı “Kıyıda”, Gökalp Gönen’in etkileyici üç kısa animasyonu ve Gürcistan’da üreme hakları için sessiz bir direnişi konu alan “Nisan”, MUBI’nin Ağustos seçkisinde öne çıkan yapımlar arasında yer alıyor.

MUBI
NİSAN / APRIL (Dea Kulumbegashvili, 2024)
2024 Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen bu film, Gürcistan’daki bir köy hastanesinde jinekolog olarak çalışan Nina’nın sessiz ama derin çöküşünü merkezine alıyor. Doğum kontrolü ve kürtaj gibi toplumsal açıdan hassas meseleleri, yönetmenin mesafeli anlatımı ve görsel sadeliğiyle işleyen film, kadın bedeni üzerindeki denetimi eleştirel bir perspektifle sunuyor.

MUBI
BALKONDAKİ KADINLAR / THE BALCONETTES (Noémie Merlant, 2024)
Marsilya’da boğucu bir sıcak altında, bir apartman dairesinde sıkışan üç kadının içsel özgürlük arayışı… Cinsellik, ataerkil baskılar ve beden üzerinden şekillenen kontrol mekanizmaları, Merlant’ın punk ruhlu korku-komedisinde hem çarpıcı hem de eğlenceli bir dille sorgulanıyor.

MUBI
EVRENSEL DİL / UNIVERSAL LANGUAGE (Matthew Rankin, 2024)
Cannes’da izleyiciyle buluşan bu absürt üç parçalı anlatı, Farsça konuşulan buzlu Winnipeg sokaklarında geçen sürreal bir deneyim sunuyor. Göç, yabancılık ve iletişim üzerine eğilen film, mizahı ve şiirselliği harmanlarken İran sinemasına da saygı duruşunda bulunuyor.

MUBI
ÜTOPYA’DAN SEKİZ KARTPOSTAL / EIGHT POSTCARDS FROM UTOPIA (Radu Jude, Christian Ferencz-Flatz, 2024)
Locarno’da gösterilen bu belgesel, Romanya’nın post-komünist reklam arşivleri üzerinden nostaljiyle bezenmiş ideolojik bir analiz yapıyor. Reklamların vadettiği cilalı gelecek ve geçmişin yükü, hicivli bir kurgu ile izleyiciye sunuluyor.

MUBI
NEUKÖLLN’ÜN ÖRÜMCEK ADAMI (Altay Erlik, 2024)
Berlin sokaklarında tanıştığı maskeli bir evsizle yaptığı röportajdan yola çıkan yönetmen, sınır dışı edilme tehdidi altındaki hayatıyla iç içe geçmiş hikâyeler anlatıyor. Film, yabancılık hissi ve aidiyet temalarını samimi ve dokunaklı bir üslupla ele alıyor.

MUBI
AVARYA – ALTIN VURUŞ – LÂL (Gökalp Gönen)
Yönetmenin özgün görsel diliyle dikkat çeken bu üç kısa animasyon, hem tematik hem de teknik açıdan birbirini tamamlıyor. Bilimkurgu ile felsefi düşünceleri birleştiren “Avarya”, fantastik anlatısıyla “Altın Vuruş” ve sembolik diliyle öne çıkan “Lal”, animasyon tutkunları için kaçırılmayacak bir üçleme oluşturuyor.

MUBI
YAZIN SONU (Sis Gürdal, 2022)
Ergenliğin eşiklerinde dolaşan Ada’nın ailesiyle çatışan arzuları ve bastırılmış duyguları, kuzeninin gelişiyle daha da görünür hâle geliyor. Film, gençliğe dair kırılganlıkları yalın ve etkileyici bir anlatımla gözler önüne seriyor.

MUBI
BARS (Orçun Köksal, 2023)
Soyu tükenmiş Anadolu parsını arayan iki zooloğun hikâyesi, doğa, mitoloji ve kimlik arasında kurulan bağlar üzerinden ilerliyor. İlk filmiyle büyük ilgi gören Orçun Köksal, Anadolu’nun unutulmuş katmanlarına dair metaforik bir yolculuk sunuyor.

MUBI
BULUTUN ALTINDA / UNDER THE CLOUD (Pedro Reyes, 2022)
Pedro Reyes’in kısa belgeseli, nükleer sömürgecilik kavramını Kuzey Amerika’daki yerli toplulukların yaşadığı trajediler üzerinden tartışmaya açıyor. Nükleer atıkların doğaya ve insana etkilerini çarpıcı tanıklıklarla bir araya getiriyor.