Diğer Ülkeler Orman Yangınlarıyla Nasıl Mücadele Ediyor?

Proaktif Önlemler

Dünya genelindeki yangınların çok büyük bir kısmı insan kaynaklı. Bazen bilinçsizlik, bazen ihmal, bazen de maalesef kasıt. Bu nedenle birçok ülke yangınla mücadeleye yangın çıkmadan başlıyor.

Firewise ve FireSmart Modelleri

Avustralya ve ABD, yangınla mücadeleyi sadece itfaiyeye bırakmıyor. Halkı da işin içine katıyor. “Firewise Communities” gibi programlarla köylüler, çiftçiler, hatta banliyölerde oturan insanlar evlerini, bahçelerini ve çevrelerini yangına dayanıklı hâle getirmek için hangi bitkilerden uzak durmaları gerektiğini, nasıl yangın savunma alanları kuracaklarını öğreniyorlar.

Kanada’daki FireSmart programı da orman-kent etkileşim bölgelerinde yaşayan toplulukları yangın risklerini anlamaları, savunulabilir alanlar yaratmaları ve tatbikat yapmaları konusunda eğitiyor.

Hangi bitkiler kolay tutuşur, hangi malzemeler risklidir, yangın anında ne yapılmalı? Bu bilgileri artık sadece uzmanlar değil, vatandaşlar da biliyor.

Bu programlar, sosyal pazarlama ve risk iletişimi stratejileriyle destekleniyor. Örneğin Alberta’da hazırlanan FireSmart broşürleri hem birey hem de belediyelere ulaştırılıyor; sonuçta halk, “Yangın riski benim işim değil” anlayışını bırakıp aktif savunucu rolüne geçiyor.

Kültürel Yakma: Doğayla Uyumlu Bir Koruma Yöntemi

Bazı ülkelerde ise binlerce yıldır uygulanan geleneksel yöntemler modern sistemlerle buluşturuluyor. Avustralya ve Kanada gibi ülkelerde yüzyıllardır uygulanan Aborijin ve yerel halkların “cultural burning” yani kontrollü kültürel yakma yöntemleri yeniden tanınıyor. Göteborg’dan British Columbia’ya kadar birçok yer bu kontrolü erken ve düşük şiddette yangınlarla orman altındaki kuru örtüyü sistematik şekilde azaltmak için kullanıyor.

Avustralya’da başarılı bir uygulama olan savan yakma modeli yılda 1 milyon ton CO₂ eş değerini azaltarak yaklaşık 50 milyon AUD gelir sağlayarak hem çevreci hem ekonomik fayda üretiyor.

Müdahale Sistemleri

Yangın çıktığında işin rengi değişiyor. O noktada hızlı karar, doğru ekipman ve iyi organize olmuş bir sistem gerekiyor.

Teknoloji Destekli Müdahale: Drone’lar, Uydu Takibi ve Yapay Zekâ

ABD, Kanada, Avustralya ve Çin gibi ülkelerde yangınlar erken aşamada uydu görüntüleri, termal kamera sensörleri, drone’lar ve yapay zekâ destekli analizlerle belirleniyor. Kanada’nın CWFIS sistemi, yıl boyunca yangın tehlikesini ve sıcak noktaları izleyip modelliyor.

Avustralya donanımlı mobil komuta merkezleri ve robotik söndürme araçları kullanıyor.

Koordinasyon: ICS Sistemi

Kanada ve Güney Afrika gibi ülkelerde Incident Command System (ICS) adı verilen, kriz anında kimin ne yapacağı çok net tanımlanmış sistemler var. Bu sistemler sayesinde ordu, itfaiye, gönüllüler ve yerel yönetimler tam bir uyum içinde çalışabiliyor.

Halkı Dahil Ederek Koruma

Yangınla mücadelede sadece kamu kurumlarının değil, halkın da aktif rol alması çok önemli. Çin’de bazı bölgelerde gönüllüler yangın söndürme hatları oluşturuyor, Gana’da köylüler yangınların yayılmasını engellemek için özel “yakıt boşlukları” açıyor.

Portekiz gibi yangınlara sık maruz kalan ülkeler, vatandaşlarına sadece eğitim vermekle kalmıyor, aynı zamanda yasal olarak da yükümlülük yüklüyor. Bahçeni temiz tutmazsan, cezası var. Çünkü bu iş artık sadece bireysel bir sorumluluk değil, toplumsal bir zorunluluk hâline gelmiş durumda.

Dünyanın dört bir yanında yangınla mücadele artık sadece söndürme işinden öteye geçti. Bu iş, toplumla birlikte yürütülen, kültürel bilgiyle desteklenen, teknolojiyle donatılan ve güçlü yasalarla korunan bütüncül bir süreç. Türkiye de bu yolu izleyerek sadece olaylara tepki veren değil; önce koruyan, sürdürülebilir ve etkili bir sistem kurabilir. Uluslararası uygulamaları ve kaynakları da kullanarak kendi yol haritamızı oluşturabiliriz.

surdur.com

Başa dön tuşu
Haber Yeni Yüzyıl