Yerli mühimmat avantajı, en gerçekçi çözüm Eurofighter

Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterinin güçlendirilmesine yönelik başlatılan yerli ve milli projeler devam ederken, kısa vadede 400 teknolojik savaş uçağına nasıl ulaşılacağına ilişkin tartışmalar da sürüyor. 2025 itibarıyla Türk Hava Kuvvetleri’nin envanterinde yaklaşık 230–240 F-16 bulunurken, bu uçakların 153’ü F-16C/V, 86’sı ise çift koltuklu D modeli olarak biliniyor. Ayrıca söz konusu jetlerin önemli bir kısmı; 2000’li yılların başında teslim alınan ve Block 50+ modernizasyonundan geçen uçaklardan oluşuyor. Türkiye’nin elindeki en güncel F-16’lar bile ortalama 13 yaşında olduğu dikkate alındığında, mevcut envanterin yarısı, 4. nesil olarak adlandırılan teknolojinin altında kalıyor.
ARA ÇÖZÜM EUROFİGHTER
Strateji uzmanları, mevcut envanterle Ege, Doğu Akdeniz, Suriye hattı ve olası yeni cephelerde etkili kalabilmenin zorluğuna ısrarla dikkat çekiyorlar. Havadaki ideal güç tanımı için; Eurofighter ve F-35’in, milli muharip uçak KAAN ile görev yaptığı, “hibrit hava unsurları” tanımı yapılıyor. Ancak mevcut siyasi ve jeopolitik gerçekler göz önüne alındığında, F-35’in Türkiye’ye dönmesinin kısa ve orta vadede mümkün görünmediğine de özelikle dikkat çekilerek, ara ve stratejik çözümün Eurofighter olduğu vurgulanıyor.
ZAMAN KAZANDIRIR
Eurofighter’ın yaşlanan F-16 filosunun boşluğunu dolduracak teknolojik olanaklara sahip olduğu ve aynı zamanda yerli savunma sanayi için kritik olanakları sağlayacak nitelikler barındırdığı da belirtilirken, “Eurofighter, KAAN’ın devreye girmesine kadar Türkiye’ye zaman kazandıracaktır” deniliyor.
KAAN’A KATKI SUNAR
Emekli Hava Tuğgeneral Hüseyin Fazla, Türkiye’nin güncel jeopolitik pozisyonu, siyasi ilişkileri ve savunma sanayi hedefleri dikkate alındığında, Eurofighter alımının daha gerçekçi, ulaşılabilir, akılcı bir alternatif olarak öne çıktığını dile getirirken, “Bu tercih, Türkiye’nin hava sahasındaki hâkimiyetini güçlendirmenin yanı sıra, savunma sanayi kapasitesini geliştirmeye, teknoloji transferini artırmaya ve bölgesel caydırıcılığını tahkim etmeye hizmet edecektir. Eurofighter, çift motorlu yapısı, yüksek manevra kabiliyeti ve süper seyir özelliği ile dikkat çekiyor. Geniş mühimmat portföyü içerisinde Meteor hava-hava füzesi, Taurus ve Storm Shadow gibi uzun menzilli seyir füzeleri yer alıyor. Eurofighter’a katılım, KAAN projesine doğrudan katkı sunacaktır” dedi.
MÜHİMMAT AVANTAJI
Öte yandan, Türk jetlerinde hâlihazırda AIM-120, AGM-88, SOM gibi farklı menzillere ve kullanım senaryolarına sahip mühimmatlar kullanılırken; yerli ve milli üretim olan SOM, HGK, KGK, Gökdoğan ve Bozdoğan gibi mühimmatlar ise Türk Hava Kuvvetlerine hem operasyonel esneklik hem de stratejik derinlik kazandırdığı biliniyor. Stratejistlere göre özellikle SOM seyir füzesi ve yerli hava-hava füzeleri, dışa bağımlılığı azaltırken bölgedeki güç dengesini Türkiye lehine çeviriyor.
KAPSAMLI HAVA STRATEJİSİ
Hüseyin Fazla, Türkiye’nin yerli mühimmatlarını Eurofighter’a adapte etmesinin teknik olarak mümkün olduğunu da belirtirken, “Ancak Eurofighter’ın da eksikleri yok değil. Özellikle 5. nesil radar sistemlerinden saklanma kabiliyeti ve sensör füzyonu konusunda F-35’in gerisinde kaldığı, bazı analizlerde vurgulanıyor. Türkiye’nin hava sahasının geleceği yalnızca bir uçak alımı meselesi değil; aynı zamanda kapsamlı bir savunma stratejisi, yerli teknolojinin geliştirilmesi, bölgesel denge politikası ve uluslararası ilişkilerin yönetimiyle doğrudan bağlantılı çok katmanlı bir karar” ifadelerini kullandı.
[email protected]
Kaynak: Web Özel