300 bin ailenin gelir kapısı, kuraklık zeytini kavuracak mı?

Zeytin ağaçlarının geleceğine yönelik tartışmalar devam ediyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışının yanı sıra, enerji açığını kapatmak amacıyla hayata geçirilmesi planlanan madencilik faaliyetlerinin zeytin ağaçlarına ne kadar zarar vereceği merak konusu olurken; tartışmaların odağında bazı bölgelerdeki ağaçların taşınacak olması yer alıyor. Uzmanlar ise ikiye bölünmüş durumda. Zeytin ağaçlarının taşınabileceğini savunanlar olduğu gibi, birçok uzman böyle bir uygulamanın mümkün olmadığını, taşınan ağaçların büyük çoğunluğunun hayatta kalamayacağını belirtiyorlar. Ancak raporlara göre zeytin üretimini asıl bekleyen tehlike, kuraklık ve beraberindeki sıcaklık artışı. Risk altındaki bölgeler ise zeytin üretiminin yarıdan fazlasını karşılayan Manisa, İzmir, Aydın ile kıyı Ege kentleri. Bu bölgelerdeki zeytinliklerde uzun süreli yüksek sıcaklı değerleri ve azalan toprak nemi nedeniyle ciddi habitat kayıplarının yaşanacağına dikkat çekiliyor. Bilimsel raporlara göre yalnızca 2, 3 derecelik sıcaklık artışı, Mersin ve çevresinde zeytinciliği de tamamen sona erdirebilir.

Türkiye’de yaklaşık 204 milyon zeytin ağacı bulunurken, bu ağaçların yaklaşık 172 milyonu meyve veriyor. 

HABİTAT KAYBI 

Sakarya ve Balıkesir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Beyza Ustaoğlu, Prof. Dr. İsa Cürebal ve akademisyen Muhammed Mustafa Özdel’in yürüttüğü bilimsel çalışma, zeytincilik için hayati uyarılar içeriyor. Araştırma sonuçlarına göre, sıcaklık artışları ve azalan yağışlar nedeniyle Türkiye’nin birçok bölgesinde zeytin yetiştiriciliğinin daralması kaçınılmaz. En büyük risk ise zeytin üretiminin yarıdan fazlasını karşılayan Manisa, İzmir, Aydın ve kıyı Ege kentlerinde bulunuyor. Bu bölgelerdeki zeytinliklerde, uzun süreli yüksek sıcaklık ve azalan toprak nemi nedeniyle ciddi habitat kayıpları yaşanacağına dikkat çekilirken, 2-3 derecelik artış senaryolarında Akdeniz Havzasındaki zeytinciliğin sona ereceğinin altı çiziliyor.

300 BİN AİLE

Zeytinliklerde küresel iklim değişikliğinin neden olacağı tahribatın etkileyeceği kesim ise 300 bin aileyi geçiyor. İklim değişikliğine bağlı olası kötümser senaryolardan yansıyan rakamlar ise endişe verici boyutta. Türkiye zeytin üretiminde dünya üçüncüsü, zeytinyağı üretiminde ise İspanya ve İtalya’nın ardından dördüncü sırada olsa da, son yıllardaki üretimde dalgalanmalar söz konusu.

YENİ ÜRÜN 7 YILDA 

Öte yandan tartışmaların odağındaki bir diğer konu ise zeytin ağaçlarının taşınıp, taşınamayacağına ilişkin yürütülüyor. 50 yılı aşkın süredir zeytinlikler üzerine araştırmalar yürüten ekoloji uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı, zeytinliklerin genelde kireç taşından oluşmuş topraklarda yetiştiğini dile getiriyor. Prof. Dr. Kantarcı’ya göre, zeytin ağacını taşıdıktan sonra, tekrar canlanıp yeterli ürün alana kadar geçecek süre 7 ila 10 yıl arasında değişiyor. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Kavgacı da birkaç ağacın peyzaj amaçlı taşınmasının bile teknik zorluklarla dolu olduğunu ifade ediyor.

“ZARAR GÖRMEZ”

Ancak bu isimlerden farklı düşünen uzmanlar da söz konusu. Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü ve Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya’ya göre zeytin ağaçlarının doğru yöntemlerle ve uygun zamanda taşınması mümkün. Zeytin ağaçlarının taşınmasıyla ilgili birçok güzel örnek olduğunu belirten Prof. Özkaya, zeytin ağaçlarının oluşturduğu yumru ile yangınlardan bile kurtulabildiğini; uygun koşullarda taşınan zeytin ağaçlarının zarar görmeden birkaç sene içinde eski verimine ulaşabildiğini söylüyor.

Aydın’da 22,7 milyon ağaç, İzmir’de ise 18,2 milyon zeytin ağacı bulunurken, ağaç başına verimliliğin en yüksek olduğu iller ise Çanakkale, Artvin ve Kocaeli olarak öne çıkıyor. 

ÜRETİM DÜŞER Mİ?

Tüm tartışma ve riskler arasında üretimin nasıl şekilleneceği de merak konusu. 2025 sonunda kuraklık, iklim dengesizlikleri ve artan üretim maliyetler nedeniyle üretimde düşüş yaşanacağını; zeytin miktarının 2 milyon 850 bin ton, zeytinyağı üretiminin yaklaşık 475 bin ton seviyesinde kalacağı belirtiliyor.

[email protected] 

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu
Haber Yeni Yüzyıl